Tarih tekerrürden ibaret!

Arada bir zülfü yare dokunduk, tam yerine rast geldi manzara koyduk

27.01.2012 Cuma günü saat 18:15-22:15 saatleri arası Milas AK Parti İlçe Teşkilatı'nda yapılan toplantı notları

Katılanlar: Nihat Öztürk, Şadi Pirci, Fahrettin Teloğlu, Yusuf Esen, Mustafa Tan, Servet Uzuncan, Osman Sarıoğlu, İhsan Aşçıoğlu, Mustafa Yalçın, Engin Çakır, Soner Korkmaz, Nazmi Doğru, Rüştü Yiğitkaya, Pamir Barut, Mustafa Turhan, Durmuş Cüce, H. Avni Öner, Mehmet Etmekçi, Mustafa Gür, Mehmet İnpınar, Tunay Kök, Ali Ünal.

KONUŞMALAR:

Nihat Öztürk:

İlçe başkanı kim olsun. Herkes tek tek düşüncesini söylesin diye böyle bir toplantı yapıldığını söyledi. Mücadelemiz kendimizle değil CHP, MHP ile olmalı, Milas'ta kaybeden maalesef AKP oldu. Problemleri masaya yatıralım. 2009'daki kongre süreci ile sıkıntılar başladı. Başka partilerden geçen insanlar var. 90 yılından beri Başbakan siyaseti yapıyorum. Kazanan AKP olsun kavga eden olmasın. Kavga AKP'de siyaset yapmayı engelliyor. Kimse teşkilattan memnun değil. Sokakta değil, burada konuşulsun. Nasıl düştüğü yerden toplarız. Seçime kadar Milas problemsiz görülüyor idi. Ama 4 ayda baş kaldıranlar oldu. Kaynayan kazana nasıl gelirim diyor millet. Bu toplantıdan ilçe başkanı çıkmayacak, 5-6 kişi Ankara'ya genel merkeze götürülecek: genel merkez ne karar verirse sonuç odur. Atamada olabilir. Yeni yönetimle sağlıklı zemin olmasa başarılı olunamaz. Herkes ayaktan çekiyor. Ne yaparsak, nasıl bir ilçe yönetimi yaparsak 2014'te Milas'ta seçimleri kazanırız. Siz bu görüntüye anahtar olamazsınız. İyi bir görüntü verirseniz 2 milletvekili, il başkanı yanınızda olursa başarılı olunur. Şimdiye kadar böyle toplantı yapılmadı. İp hep ters çekiliyor eşit değil. Nasıl bir AKP olmalı. Çıkarken küskünlük olmasın. Dost çıkılsın bu toplantıdan. Genel merkez ne derse o olacak.

Seçimi yine CHP kazandıktan sonra bir anlamı yok. 3 ilçe başkanı başka partilerden geldi bizde siyaset yapıyor. Seçim liderle kazanılıyor. Duruş sergileyemezsen bu işler olmuyor. Millet genel başkana bakıyor ona bakarak oy veriyor. Millet teşkilatlara bakarak bağlantı kurarak oy veriyor. Karmaşadan insanlar kaçıyor. Huzur eksik. Kimin ilçe başkanı olduğu önemli değil partimiz büyüsün. Bu ilçe binasından birisi kovuluyorsa hiçbir kıymeti yok. Belediye meclis üyeleri partiye çağırılmıyor. Göreve gelen herkesi kucaklamalı. Herkes herkes hakkında konuşursa çıkışta kimse olmaz. AK Parti Milas'ta bir seviyeye indi. Bugünden önce de hata var diyelim. Kim ilçe başkanı olmalı. Sandıklarda 300 üye olmazsa kim olursa olsun sorgulanacak. Beldeleri de sorgularız. 3 tane konu önemli 1- Üye sayısı- kaç üye yapıldığı 2- Geçen ay mahallelerde teşkilatlarda ne yaptın, en az bir toplantı olması lazım. 3- Sandık kurulları. Ayrıca Bülent hata yapınca bana söylemedi, il genel üyesi köylere bakacak. Parti ileriye götürülecek. Milletvekilleri eleştirerek bir yere varılamaz. Ayrıştırmayı bırakıp birbirimizi desteklersek herkes kardeş olur. Vekil siyaseti yapmayalım. Millet Başbakana bakarak oy veriyor. Duruşa bakılıyor. Millete güven verirsek oy alırız. Beraberlik sağlamamız lazım. Ufak siyaset yapmayalım kardeş olalım. Genel merkez 2 aday istemiyor. Kongreyi erteleyen benim. Köyceğiz'i görevden almak istiyorlar. Milas'taki kongreyi genel merkez bozdurmam diyor. Herkesin birbirini sevme zorunluluğu var partimizde. Kim olursa olsun 2. liste olmayacak. Bu akşam yaptığımız toplantı benim için risk. Partiye emek vermeyenlere değer vermeyin.

Rüştü Yiğitkaya:

Partide dünden gelen hatalar var. Bugün bu hataları en aza indirecek konular konuşulmalı. 2014'te nasıl başarılı olmalıyız. Siyaset kolay değil. Art niyetle söylemiyorum. İnsanları seveceksin. Kendini seveceksin. Maddi manevi fedakarlık yapacaksın. Lider çok önemli. İktidar partisinin bugün ilçe başkanı olacak insanın işi kolay değil.

160 bin nüfus 105 bin seçmen olan bir yer. Ne Rüştü ne Bülent bir elin nesi var iki elin sesi var. Ben değil biz demekle olur. Niye bugüne geldik. 1938'den beri Demokrat Parti'de, CHP'de, ANAP'ta koalisyonlarda Donkişotlar vardı. AK Parti'de de Donkişotların boy gösterdiği bir dönemdeyiz. Disiplin yoksa ilçe teşkilatı, il teşkilatı da başarılı olamaz. Milas'ta 105 bin seçmen kozmopoliktir. Merkezde %48 Milas'lı %52 dışardan gelen vatandaş var. Termik santral, hava limanı bölge coğrafyası ticari yapısı var. Milas'ta 35000 seçmen var. 19000 kişi dışardan göç aldı. Doğulu, İç Anadolu'lu insanlar var. Bu bölge büyükşehir belediyesi için öyle bir yere gelmeli ki 50000 kişi ile destek olmalı. Burası Konya, Erzurum değil. Siyasetteki bakış açısını bu yerlere göre alıştıramazsınız. Başbakanın yoğurt yiyişine Konya-Erzurum alışabilir. Burası alışmaz. Vekil ilçe başkanı yanına gelerek gezmedi. Daha önce böyleydi. Vekil derdiniz var mı yok mu gelip kahveye sormadıkça ne yaparsa yapsın bir yere varamayız. 2014'e giremeyiz. Durmuş başarısız Bülent başarısız. Başkası da gelse başarısız olur. Vekilin bölgenin karakteristik özelliğini yansıtması lazım. Vekiller iyi olabilir ama iki vekilde bürokrasiden geldiği için bizim için dezavantajdır. Seçimlere iki yıl var herkes aday olabilir. Demokrasi gereği herkes aday olamaz. Büyük şehir belediye başkanı adayı olmak için 1 trilyon lazım. 70-80 seçim bürosu kurulmalı. 1 trilyon verip kimse aday olmaz.

Milas için 300 bin TL lazım. Aday bu parayı harcamazsa olmaz. Adayı 1-1,5 yıl önceden belirlemek lazım. 3 ay kala aday olmuşsun olmaz. Ailem olmasa çocuklarım aç. Havuz var da idare ediyoruz. Parti içi güvensizlik var. Kolay adam harcanıyor. Herkesin bir oyu var. Keçiyi güdemeyecek olanlar bacak bacak üstüne atıp Rüştü aday olamaz diyorlar. Kardeşi, anası yemek sofrasına çağrılmayanlar, çanta taşımak için AKP rozeti takıp yalakalık yapıyorlar. İki vekil toplantıya gelecek Muğla'yı anlat bize diyecek anlatacağız. Ben köylü, iş adamı, orospu herkesle görüşüyorum. Niye TKİ'de kahvaltı yapılıyor. Hastanede parkta oturulmuyor. Vekiller kimseyi dinlemiyor.

AK Parti şaha kalksın belediyeyi alırız diyen yok. 7 senedir kahvaltı ver. 1 gece içkili restoranda yaparsın, davul zurna önünde oynayacaksın. İçen içer içmeyen içmez. Kendimizle hesaplaşmamız lazım. Bölgeye uygun politika üretmek lazım. Bu toplantılar daha çok yapılsın.

Vekiller bana tayin deme diyor. Yapacaksın. Trafik polisini arayacaksın. Makamlar ele geçirilmediği sürece AK Parti'nin sesi yükselmez. 2014 süreci belirsiz. Hem genel hem yerel, seçim olabilir. Yerel seçimlerde seçmen kim başkansa o partiye yakın görünüyor. Yukarıda 3 isim varsa yerelde 30 isim olur diye düşünüyor. Aday kim olursa olsun, isimlerle işimiz yok. Ben sağcıyım artık üzülüyorum. Herkes birbirini kucaklaması lazım.

Aday biri çıkarılacaksa tabana sormak lazım. 2009'da Mustafa Yalçın mı Rüştü mü olsun diye vekiller CHP'lilere sordu. CHP'li iş adamına dediler ki Milas'ta nasıl seçim alırız. Üstekiler böyle dolduruluyor bunlara müsaade etmeyelim. Kamuoyunu dinleyelim. Vekil bunu istememiş diyor. Partiden ayrılmamın tek sebebi bizim partide adayların GBT kayıtları uygun değilse aday olamazsın deniliyor. Muğla'nın %65'i sağcı, %35'i solcu. Milas merkezin %60'ı sağcı, %40'ı solcu. Bu şartlarla bu parti Milas'ta olmaz. Kim gelirse gelsin burada parti başarılı olamaz.

Pamir Barut:

Toplantı iyi oldu. İnsanların şahsiyetleriyle ilgili bir şey söylemedik. Bülent bizden daha kaliteli insanız diye konuşmuş. Belki doğrudur. 1 yıl önce Ankara'ya gidildi. Bülent için atama oldu. Daha iyi yöneteceğini düşündük. Tecrübelerimizden faydalanır dedik. Bakın Şadi ağabey; Nihat Öztürk'le İl başkanlığı görevlendirilmesinde rakip olmamıza rağmen, genel merkez tercihini Nihat Öztürk'ten yana kullanmasına rağmen ben şuan Nihat Öztürk'ün ikinci başkanı olarak çalışıyorum, dedi.

Özlenen, özlediğimiz tablo bu. Bu fedakarlığı zeytin dalına Bülent Demir bizler için de yapmış olsaydı siyasetin özünden gelen bizlerin çok daha katkıda bulunabileceğimizi düşünüyorum. İşim icabı köylülerin içine girip çıkıyorum. Partiye 50 kişi geliyorsa benim işyerime 150-200 kişi gelip gidiyor. Bizler yönetime alınmadık ama hep yanında olduk. Partimiz gelişsin diye uğraştık. Konvoy, miting, toplantılara katıldık. Seçim çalışmalarında defalarca destek için konuştuk. Duyan olmadı. Seçim sonrası istenmeyen adam ilan edildik.

AK Parti kurulduğundan bu yana merkezde yapılan delege seçimleri 3-5 kayıtlı üye nezaretinde yapılırdı. Bu dönem çıkarmış olduğum delege listesinin sonucunda partimize 800 kişilik katılımla bir delege seçimi oldu. Oldu da evlere şenlik. Tehditlerle, pusulalarımın kayıtlı üyelere verilmemesiyle, parti yönetim kurulu üyelerinin baskısı altında yapılmıştır. Bizler yelpazeyi geniş tutalım zihniyetiyle mahalledeki aynı aileden kişilere delegelik vermemeye dikkat ettim. Mevcut ilçe başkanıdır diye Bülent Demir'i mahallesinde delege adayı yazdım. Ancak partilileri bir araya getirmek çabasında olmayan Bülent Demir'in şuandaki merkez delege listesinden de anlaşılacağı üzere aynı aileden iki kişinin delege yazıldığı, bir aile fertlerinin farklı mahallere yazmak şartıyla yelpazeyi kendinden tarafa genişlettiği ve zamanında il genel meclis üyeliği yaptığım halde beni delege listesine yazmadığını gözlemledim. Bırakın Pamir Barut'u kayıtlı bir avuç kurucu üye olduğu halde çoğunlukla kurucu üyelerin delege yazılmadığını gözlemledim.

Bizler şu an muhalefet olarak adlandırılıyoruz. Muhalefetler şuraya gitti, muhalefetler şuraya geldi. Biz gökten zembille muhalefet olmadık. Gidişatın iyi olmadığını gözlemlediğimiz için hastanede, hava limanında, kamu kurumlarında çalışan AK Parti'li çocuklarımızın öksüz bırakıldığını, AK Parti'lilerin en pis işlerde çalıştırılırken CHP ve MHP sempatizanı elemanların masa başlarında çalıştırıldığını tespit ettiğimiz için işe el atmak zorunda kaldık. Zira seçim zamanlarında direğe asacağımız bayrağı astırmaya, duvara yapıştıracağımız afişi yapıştırtmaya gençlerimiz kalmayacak.

İlçe seçim kuruluna verilen listeler Mehmet Etmekçi'nin aday çıkacağı anlaşılınca geri çekilip değiştirilerek tekrar ilçe seçim kuruluna verildi. Köylerde "Ben delege oldum" diye karşımıza gelen kayıtlı üyelerin "Delege sen değilsin, falanca kişi" dediğimizde suratlarının şeklini ve ağızlarından çıkan kelimeleri görmek ve duymak istemezsiniz.

Mevcut ilçe teşkilatının teşkilat başkanı Mehmet İnpınar Milas'ta ikamet ettiği halde Danişment Köyü'nde, Bağdamları Köyü'nde ikamet eden Sabri Dingeç Kılavuz Köyü'nde Çomakdağ Kızılağaç Köyü'nde ikamet eden Hüseyin Baki Sarıçay, Kazıklı Kızılağaç Köyü'nde delege yapılmış. Mahallelerdeki ağabey-kardeş, bir aile fertlerini ayırıp farklı mahallelerden delege yapma işine hiç girmiyorum.

Şahsıma ait eskiden yapılan iş çekişmelerin acılarını yaşadığım için 2012 yılında Pamir Barut'un yapmış olduğu şu olaydan dolayı parti yara aldı diye yıllar sonra konuşulmak istenmediğimden her zaman haddimi bildim. Bülent Demir'e karşı görevimi layığı ile yaptım. Kendi aramızda bizden küçüktür ağabey-kardeş hitaplarında bulundum. Ama toplumda her zaman onore ettim, "Başkanım" sıfatını ağzımdan eksik etmedim.

Bizler siyaseti bardağımızı, çimentomuzu, çarşafımızı satmak için değil, dava dosyası kapatabilmek için değil, 2014 yılında yapılacak yerel seçimlerin alt yapısını oluşturmak için yapıyoruz. Bayrağı bir adım ileri götürelim istiyoruz.

Mustafa Tan:

7 sene çalıştım. Bu toplantı ihtiyaçtı. Tecrübe edindim. Kafama yatmayan şeyler var. Emre itaat vardır. İlçe başkanı başbakanı temsil eder. Yönetim kurulu üyeleri, belediye meclis üyesi başkanı tanımıyor. Kendin için siyaset yapıyorsan başarılı olamasın. Ben partili isem partime gelir gece gündüz çalışırım. Hastanede eleman çıkartılması konusu yıl başında oldu. İyi bir partili çıkartıldı. Sonra hata düzeltildi. Aynası iştir kişinin. Kişilere sözünden başka eyleme bakarım. Vakti, nakti, vizyonu, karizması olmayandan başkan olmaz. Bu partide aidat ödemeyen insanlar var. Milas'ı tanıyan iyi bir insanım. Vatandaş güçlü bir yönetim olmalı diyor. Yönetim güçlüyse başkan bir şey ifade etmez.

Şadi Pirci:

Kuruluştan beri Milas ağır işledi. İlk seçimlerde zayıftı. Seyfi bey zamanında hızlandı. Önce gelen, eski gelen giden davaları oldu. İlk seçimlerde Seyfi Bey DYP Bld. Bşk. adayı idi. Hasan Özyer var idi. Mersin-Çanakkale gibi yerlerde DYP-ANAP'lılar alındı. Genel merkez böyle çalışma yaptı. Her kongrede kavga dövüş oldu Milas'ta. Siyaseti kendimiz için mi, Milas için mi, Türkiye için mi yapacağız. Belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi v.s. olacaksın kendin için mi yoksa partimiz için mi. CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilmek zul vermiyor mu. Siz bu durumda oldukça genel merkez il başkanlığı, milletvekilleri ne yapacak. Nerede hata yaptık. Bir daha hata yapmamalıyız. Muğla ilinde 8.-9. oy sıralamasında Milas. Teşkilatlar zayıf. Sandık görevlileri görevlerini bilmiyor. Sandık başlarında kimse yok. Tabandan çalışmak zorundasınız. Teşkilatlar çalışmadı. Arkadan önden konuşulmasın. Kendi içimizdeki problemler konuşulsun. Neler yapmalıyız. Değişik insanlar olsun, karmaşalıkta kimse gelmez. Çözemeyeceğimiz bir şey yok. Milletvekillerimiz, Vali emrimizde. Korkum, eski ANAP-DYP kısır çekişmelerden bitti. Kendi kendilerini bittiler. Orta yolun bulunması gerekir. Tek liste ile bu işleri yapın diyen Başbakandır.

Buradaki başarı ilçe başkanının olacak. Hırsları bırakmamız lazım. Zamanında söyledim. Burada seçimi alırız dedim. Teşkilat olmamışsınız. Bizde, ANAP-DYP gibi genel başkan yok. Birbirimizden özür dilemek erdemdir.

Durmuş Cüce:

Bir ayrıldıktan sonra parti biraz düzeldi. Sonra parti bitti. Nihat Öztürk: sende rahatsızdın. Partiyi büyütmedin, dedi. Başkan yetersiz değil ama olduramadı. Büyükşehir belediyesi olacaksa böyle gidilmez. Ben aday falan değilim. Zorluklar gördük, gücümüz yettiğince çalıştık. Hesaplar tutmadı, karıştı. Güzel gidiyordu ama olmadı. İki sene idare ettim. Anlımızın akıyla ayrıldım. Genel merkeze gittim. Yeniden görev verirseniz istifa etcem dedim. İlçe teşkilatını Milaslılar idare etmelidir, vekiller değil. Destek ortak olmalı. Eski, yeni, esnaf, tüccar toplansın iyi bir yönetim yapılsın. Başkan partiyi götürmüyor, yönetim götürüyor. Yönetim güçlü olmadı mı başkan istediği kadar güçlü olsun olmuyor. İyi bir yönetimle CHP-MHP Milas'ta kırılır. Parti sokağa inmeli. Partide kimseyi bulamıyorlar. Despot birisi duruyor, çay kahve ikramı bile yok. Başkan kendi işini yapmak zorunda. Zaman kalırsa partiye geliyor. Genç, evine ekmek kazanmak zorunda. Geç geliyor vatandaş sızlanıyor. Mesleği var çalışmak zorunda. Partiyi bu yüzden yönetemedi.

Mehmet Etmekçi:

Partiye giremiyoruz. Kurucular bile giremiyor. Biz ne yapabiliriz diyemediler hiç. Biz 6250 oy aldık. Seyfi bey görevden aldı. Meslek icabı köylere gidiyoruz. Duramıyoruz çünkü herkes partiye giremiyor, gelemiyoruz diyor. Partiye sahip çıkmak için aday oldum. Layığı ile görevimi yaparım. Bülent karakter olarak kötü değil ama işi var. Milas'ta karışıklık var. Boştayım, çalışırım. Kamuoyu araştırması yapılsın. Kim başarılı olacaksa benim başkanım odur. Sağ parti oyları burada çok ama alınamıyor. Murat Güngören zamanında köyleri paylaşırdık, dağılırdık. Başkan işim var dediği zaman yönetim kurulu üyeleri çalışırdı. Yönetim kurulu üyelerine görev dağılımı yapılırsa problem olmaz.

Ali Ünal:

Kurulduğumuzda gelen üyelerimizin hiçbiri AK Parti'li değildi. Bu yönetim yüzünden oy kaybetti. İnsan ayrımı yapıldı. Köylere gidildiğinde il genellere karşı kahvedeki insanlar kahveyi terk ediyor. Her şeyin bir bedeli var. Alt yapı oluşturulamadı. Temel sorun bu. A partisinde marka yapmış üyelerle seçim kazanılmaz. Başkan bencil davrandı. Herkes iki maaş rüşvet vererek hastaneye işe alındı. Rant kapısı oldu.

Mehmet Güçlü:

Tek eksiklik istişare bozukluğu. Saygı olmalı. Herkes partide konuşulanı dışarıda konuştu. 2002'den beri buradayım. Kapıdan çıkınca herkes her şeyi duyuyor. Sadece ben olayım diyen insanlar çok içeride. Kurucularda da hata var. Dertleşmek, konuşmak lazım. Kuyu kazmakla biryere varamayız. Kahvede hükümet yapıp yıkıyoruz. Ankara'ya faks çekmeyi biliyoruz. Herkes eteğindeki taşı döksün.

Mustafa Yalçın:

Birlik beraberliğe ihtiyaç var. Ondan buradayız. Geriye dönük bir şey söylemem. Kongrenin ertelenmesi iyi gözle bakılmadı. İl kongresinden önce Milas kongresi olsun. Başkanı hem şikayet ettiler, yanında da oldular. Başkan başarılı olmak istiyorsa yönetim kurulu üyelerimiz görev taksimi yapması lazım. Resmi dairelere görev taksimi yapılsın. Nihayi kararı biz vereceğiz desin. Başkan her şeyi ben bilirim derse yönetim kurulu üyelerinin seçilmesinin bir anlamı yok.

Seçilecek yönetim kurulu üyelerin;

1- Bürokrasiden anlasın, zamanı olsun.

2- Mali durumu altta değil, orta seviyede olsun. Cebinden harcama yapabilsin.

3- Halk tarafından seçilen geniş kitleleri harekete geçirsin. Partiyi güçlü kılar.

Partideki söylentiler ortada kalmaz. Geçmişten ders almamız lazım. Karne zayıflarla dolu. Ders çalışıp sınıfı geçmemiz lazım. Milas'a nasıl destek verirsiniz bekliyoruz il başkanım.

Osman Sarıoğlu:

Olaylar kişiselleşti. Bülent hata yaptı diye alaşağı yapılmakta. Düzeltme yapmalıyız. Herkes çok değerli. Başkanı almadan herkes destek vererek bir yere gidilmeli. Yönetim güçlendirilmeli. Birebir problemler konuşulsun.

İhsan Aşçıoğlu:

Kuruluştan buyana partinin içindeyim. İlçede ilde değişen bir şey yok. Trabzon'luyum ama Milas'lıyım. Biz demedikçe ben demekle olmaz. İcraata gelince herkes yan çiziyor. Hepimiz kumarbazız. Başbakan sermayeyi veriyor, biz harcıyoruz. Bir de kötü oluyoruz. Kimse benim aktifliğimle bu oyu aldık demesin. Milas'ı seven varsa sahip çıksın. Birlik beraberliğe gelince kimse yardımcı olmuyor. Ben varsam varım, yoksam yokum deyince olmuyor.

Yusuf Esen:

Partide rüşvet veren, alan olmadı. Doğruları arkadaşlar söyledi. Kuruluştan beri buradayım. Toparlayıcı olunmadı. Haklı olarak bağıranlar var. CHP'liler birbirini yiyor saygısızlar ama bir yerde toplanabiliyorlar. Karamsar değilim. Hoşgörülü olmalı. Kin, nefretle bakılmayacak. 23500 oy azımsanamayacak bir oy. 4 aydır Milas kaynıyor. Baş kaldırılması iyi oldu. Böyle olunca yanlışlar düzelir. Güçlü bir aday olur diye CHP'liler titriyor. İyi bir yönetim lazım. Burada belli bir kesim var. Faks ve mesaj çekmeyi iyi biliyor.

Mustafa Gür:

Öncelikle hastayı iyileştirmek lazım. Doğru teşhis yapmak gerekir. Şadi başkanın lafına katılıyorum. Milas'ta kavga, gürültü oluyor diye görevden alındı. Bir tartışma tatsızlık gidiyor. AK Parti'de siyaset yapmaya başladım. 2002'den bu yana yönetimlerde hatalar yapıldı. Her değişiklikte küskünlük oldu. Geçmişten günümüze yönetim hataları oldu. Genişe yaymak yerine az olsun benim olsun düşüncesiyle bu duruma gelindi.

Çözüm stratejilerde çözüm aranmalı. Böyle toplantılar yapılmalı. İstişare kültürümüz yok. Bir konu üzerinde herkes farklı düşünebilir. Kim yönetime gelirse gelsin kurucu üyeler onure edilmelidir. Taş değil toprak olmalıyız, çimento olmalıyız. Herkes kendini ifade edecek. Beni dinleyen biri var diyecek. Sevinçler paylaştıkça çoğalır. Dar olsun benim olsun demekle olmuyor. Bir kahraman çıkıp kızanın, küsenin gönlünü almalı. Partiyi birleştirmeli.

Bülent Demir:

Bu toplantı faydalı oldu. Zaman zaman tansiyon yükseldi. Sürecin bu aşamaya gelmesinde burada bulunan insanların çok suçu yok. Görev aldık. Seçime gittik. Kendi şartlarıma göre seçim kampanyası başarılı idi. Seçimden sonra ne olduya gelince: seçim döneminde 1-2 husus Rüştü'nün bahsettiği şahıslar yüzünden vekillerle görüşemedik. Teşkilat mensupları milletvekillerini yalan yanlış yönlendirdi. Kafaları karıştırdılar. 2-3 isim maalesef bir yere vardırmadı. Bu işler moral işi.

Nazmi benle beraber konuşsaydı. Bazıları bizi vazife etti. Gazetelere yazdı cevap vermedim. Açığım varsa yazılsın. Partiye zarar gelmesin. Teşkilatın bu hale gelmesinin sebebi 2-3 insan. Bugün biz yarın başkası yine aynı şeyler olur. 2008'de yanlış yaptık. Diğer ilçe başkanı gibi MHP'de siyaset yapmadım, Bodrum'da da aynı manzarayı gördük. İşimi yaparım, partiye gelen adam aynı şeyi yaşar. Kukla ilçe başkanı isteniyor. Aynı lafla konuşuldu. 9'dan 5'e kadar zaman ayıramam. Başkanın vizyon, misyon üstlenmesi lazım. Sandık kenarlarında sıfırdık. Hangi köye gittin lafına katılmıyorum. Üye kaydı için köylere gidiyoruz. Hastane mevzusuna gelince: Temizlik işlerinde 'CHP'liler çalıştırılıyor' a katılmıyorum. Bir yerde insanların kökü AK Parti'ye dayanıyor. Pamir'e ben bir şey söylemedim. Bana da kimse bir şey söylemedi. Siz de kongre hastalığı var. Mustafa Gür'ün söylediklerine katılıyorum. Kurumsallaşmak lazım. Bafa teşkilatını kongreden sonra kuracağız. Gazete kupürleriyle uğraştık. Kongre 18.12.2011 de olacaktı zaman kaybettik. Bundan sonraki süreçte mahalle, köy temsilcileri-yönetim delegeyi çalıştırmak zorundayım. Bunları tamamlayamazsak gelecek yönetim aynı hatalarla devam eder.

Nazmi Doğru:

At sahibine göre kişner. İnsanlar istediği gibi yönetilir. Milas'ta 5 belde 114 köy var. Başkanlık kolay değil. Daha önce Durmuş Cüce aday iken kongrede Bülent Demir'i destekledik. Atama yapılacağı zaman Yüksel hocayı günde 3-5 kez arayarak en çok destek veren, atanmasını sağlayan insanlardan biriyim. Ama bunlar unutuldu. 1 yıldır partide hiçbir şey yapılmadı. Bafa beldesinde iktidar partisinin teşkilatı yok. Çelenk konulmuyor, muhalefet gazetelere malzeme olunuyor. Diğer beldelerin durumu içler acısı. Ataması gelmeden ofisimde Bülent'e ilk önce parti binasını değiştir, kirasını ben vereyim dedim. Onu bile yapmadı. Telekom, banka, 2B avukatlığı yapmaktan zamanı yok. Genel merkez kongrede Bülent'e devam deyince CHP davul-zurna çaldırdı. Küçük olsun benim olsun demekle bu hale gelindi. Mahalle temsilcilerinin, delegelerin durumu ayak oyunları ile ortadadır. Partiye hiç kimse gitmiyor. Aile kavgasının tek sebebi toparlanmayı sağlayamamaktır. Milas Belediye Başkanı ailece yakını olduğu için hiçbir konuda açıklama yapmadı. Muhtarlar toplantı yaptı ilçe başkanını çağırmadı, milletvekilini çağırdı. Bunun sebebini bir düşünün. İşinize geldi mi. Hürol, işinize geldi mi. Rüştü, işinize geldi mi, Yavuz, işinize geldi mi. Pamir, işinize geldi mi Nazmi iyi oluyor. Partinin hiçbir ağırlığı yok Milas'ta. Hastaneye yerleştirilenler CHP'li. Kimse de parti için şevk heves kalmadı. Sinsile sistemi disiplin yok, muhatap yok, konuşmalarında 2500 oyu 9000 oya çıkardık diyorsun. Yerel seçimle genel seçimi karıştırıyorsun. Alınan oy parti Başkanının oyudur. Hedefiniz yok. Amacınız da yok. Başbakan, bakanlar tv den yetiyor Milas'a heryere olduğu gibi. İl genelle bile bir araya gelemiyorsunuz. Köylerde 1 ayda 1000 üye kaydettik diyorsun. Kongre var diye. Kongre olmasa bu da olmazdı. Kişisel sorunum olsa ben seni desteklemezdim. Ne umutlarla destek verdik. Ama karşılığını bulamadık. Tek destek veren medya kuruluşu biziz. Ama sizi eleştirdiğimiz zaman Başbakana, Cumhurbaşkanına hakaretten Milas mahkemelerinde ceza alan gazetelerde boy gösterdiniz. Yazılarınıza cevap vermedim diyorsun. Veremezsin çünkü hepsi doğru. Benim işe yerleştireceğim, yaptıracağım işim yok. Beklentim de yok. Teşkilatın bu durumda olması benim gücüme güç katıyor. Ben aptal mıyım taraflı davranıp destek veriyorum, partiye. Kendi ekmeğime engel oluyorum. Her taraf Milas'ta CHP'li belediyelerle dolu. Onlardan tarafta olsam her şeyi istediğim gibi alırım maddi ve manevi olarak. Artık bu intiba silinmez. Bu yönetimin değişmesi lazım.

NOT:

1- Bu toplantıda Bülent Demir'e yalakalık yapan ve partiyi menfaati için kullanan yönetim kurulu üyelerinin çağırılması yanlış idi. Ayrıca bu yanlış belde başkanları ile ilgili de yapıldı. Soner Korkmaz ve Engin Çakır'ın dışındaki 2 belde başkanının olmaması bunu açık bir şekilde göz önüne serdi. Soner Korkmaz'ın il başkanını yönlendirir şekilde kaş-göz işareti yapması kafalarda soru işareti bıraktı.

2- Kağıtlara il başkanının isteği ile ilçe başkanı görmek istediğiniz 2 kişinin ismini yazıp verin demek sureti ile isim toplanması yanlış idi. Uyarılarla bu yanlış düzeltildi. Aynı durum geçmiş aylarda kongre sürecinde İl Koordinatörü İzmir Milletvekili Hamza Dağ tarafından yapılmış ve bu girişim başarılı olup partiyi bu hale getirmişti.

3- Yönetim kurulu üyeleri konusu;

Durmuş Gören: Resmi kurumlara güvenlik kamerası teklifi vererek iş yapmaya çalışıyor.

Mustafa Tüfekçi: Partide olduğu esnada partili gençleri azarlıyor, çay içmelerini engelliyor, odasına kapanıp ya partililerle irtibata geçmiyor yada partilileri azarlayarak kaçırıyor.

Mehmet İnpınar: Kendi işlerini parti sayesinde artırmak için nüfuz kullanmaktan başka şey yapmıyor.

Osman Sarıoğlu: Düne kadar Bülent Demir düşmanıydı. Yeni gelebilecek yönetimde olabilmek için herkesle istişarede bulundu. Yüz bulamayınca tekrar akşamki toplantıda olduğu gibi Bülent Demir'ci oldu.

Levent Akyer: Eşi hastanede satın alma gibi önemli bir birimde yetkili olan bir kişi. Bu yönetim kurulu üyesi her gün eşinin makamında oturarak devlet hastanesinde yazılan gözlük reçetelerinin kendi optiğine gönderilmesini sağlıyor ve başhekim vekili Ziyanur Başer ile çok sıcak ilişkide bulunmakta.

Mustafa Turhan: Öz İlkem Sürücü Kursu sahibi olduğu için köylerde "Benden ehliyet alırsanız işlerinizi hallederim, işe sokulacakları sokarım" ve benzeri vaatlerde bulunuyor.

Reşat Barutçu: Milas'ta kira geliri yüksek olan eşi ve kendisi emekli bankacı esnaf bir kişidir. Geliri yüksek olduğu halde oğlunun hastanede işe başlamasını sağladı. Oğlunun yerine alınabilecek işsiz gençler olduğu halde bu yönetim kurulu üyesinin partiyi nasıl kullandığının göstergesidir.

SONUÇ:

Yönetim kurulunda herkes kendi menfaatine göre davranıyor. Parti tabandaki partilileri kaybediyor.

4- Soner Korkmaz'la Rüştü Yiğitkaya'nın toplantıyı yarım bırakarak toplantıyı 2 kişi terk etmesi neyin göstergesidir?

5- Seçimlerde gençlik-kadın kolları seçimlerinde mahalle delege temsilciliklerinde yapılan ayak oyunları, az olsun benim olsun taktiği yapıldı. Facebook'ta bazı hastane şirketinde çalışan kişilerin Başbakan ve AK Parti aleyhinde propaganda yapması bile bile neden korumaya devam edildiği soru işaretidir.