Mustafa TUNÇ
Geçmiş dönem AK Parti Milletvekili Mehmet Yavuz Demir, şimdiki Muğla Tarım Orman İl Müdürü sayın Barış Saylak Bey’in CHP’li olmasına bakmadan, Milas Belediyesi mezbaha da etin, kan ve bağırsak kokuların içinde müdürlük yapmak için çabalayan, kendi partilisi başkandan devamlı azar işiten ve çalışma koşullarının ağır olduğu, hayvan idrarları ve pisliklerinin bol olduğu, akşama kadar hayvanların bok kokusu ve idrarlarının kokusunu dinlemekten başka bir şey yapamayan Saylak’ı birilerinin tavsiyesi üzerine oradan alıp elinden tutup Ankara’da AK Parti Genel Merkezi’nde Genel Başkan ve MYK üyeleri ile tanıştırıp en son Sayın Cumhurbaşkanımız Büyük Lider Recep Tayyip Erdoğan’la 5 dakika görüştüren Milletvekili Mehmet Yavuz Demir, Barış Bey’in AK Parti’den belediye başkan adayı olması için yukarıdan bastırır nihayet de aday eder. Seçimde arkasında durur. Meclis üyelerini bile belirlemesini Barış Bey’e bırakır. Barış Bey de alır satırı eline orta yere karışık yani kendisine maddi anlamda güç verecek kişileri belediye meclis üyesi sıralamasına alır. Seçime girer alkollü “Viski”yi bir türlü elinden bırakmaz gerçi cebinden almıyordu. Seçim meydanlarına alkolle çıkar, halka nasıl hitap ettiğini kendi bile anlamazdı. Meclis üyesi adaylar, AK Parti İlçe Başkanı ne kadar dürtmeye, hatasını anlatmaya çalışsalar hatasını anlamamakta ve aynı yolu yürümeye devam etmesi, alınacak seçimi Milas’ta kaybettirmiştir. İlçe başkanı Fahri Acar, dönemine denk gelen bu yerel seçimde kendini dev aynasında gören Barış Saylak Beyefendi ilçe başkanını hiçe saymaya kalkışması yumruklaşmaya kadar gitmesi işin tuzu biberi oldu. Sponsorlardan ve meclis üyelerinden gelen, halk arasında “Havadan gelen” paraları istediği gibi yönetmiş yakın dostlarına ulufe dağıtır gibi dağıtmıştır.
Sayın Barış Saylak bunları neden yapıyor, kalbinden çıkmayan hep gönlünde olan partisinde bu tarz hareketler birinci derecede olması gereken kuralların başında geldiği için AK Parti’de aynısını sürdürüyor. Sayın Saylak’ın topladığı ve sponsorlardan aldığı hayatında görmediği 2 milyon 600 bin lira ile seçime girince paranın da sarhoşu olup başına buyruk hareket etmesi vatandaş tarafından tepkiyle karşılandı. AK Parti üyelerinden 2 bin 500’e yakın insan Barış Beyefendi’ye oy vermedi, seçim güme gitti…
Daha sonra Milletvekili Mehmet Yavuz Demir bunu mağdur olmasın diye Tarım Orman Muğla İl Müdürü olması için çabaladı, girişimler yaptı. Yeri geldi çok kişiyi karşısına aldı ama Barış Beyefendiyi Muğla Tarım Orman İl Müdürü yaparak Barış Bey yaptı.
İl müdürü olan Barış Bey aradan iki yıl dolmadan kendisini pisliğin içinden alıp o mevkiiye getiren o dönem Milletvekili Mehmet Yavuz Demir’i bir kalemde silerek satmış, başkalarıyla flört etmeye başlamıştı. Bu esnada maddi gücü de yerine gelmeye başladı. Saldığı salgınların geri dönüş yolculuklarının başlaması Barış Bey’i daha da güçlendirmesi ve yeni flört ettiği dostları ile paylaşması o anki rüzgarla artı sağlasa da pek makbul görmemiştir. Çünkü kendisini o mevkiiye getiren bir milletvekilini başkalarını bulunca satıp sırt dönen kişiyi yarın onlara da satmayacağını kim garanti edebilirdi ki? Kendisine sorsak o da garanti veremez. Çünkü adam satmak geldi siyasi partide öncelikliler içinde. Bu nedenle hiçbir zaman bu huyundan vazgeçemez. Hani derler ya “Çocuğu nasıl yetiştirirsen öyle gider” Barış Bey geldiği partide öyle görmüş, öyle yetişmiş olduğundan bu huyundan vazgeçemez.
Geldiği partide adam satmak, adam harcamak çocuk oyuncağıdır. Ama AK Parti’de çelik çomak oynaması bile çok zordur. Oynatmazlar. Çünkü AK Parti disiplini, hiyerarşik düzene uyan, bu tür olaylara meydan vermeyen, meydan verecek kişilere kapısını kapatıp içeri almayan bu nedenle halkın sevgisine mazhar olmuş, kurulduğu gün olan 2002 yılından bu tarafa hep iktidarda kalan çeşitli fırtınalara, Amerikan ve Yahudi uşaklığı yapmış generallerin, ültimatom ve darbe teşebbüs bildirgelerine, FETÖ terör örgütünün darbe teşebbüslerine maruz kaldığı halde hepsinin üstesinden gelip dimdik ayakta hedefe yürümektedir. Çünkü arkasında Türk halkı, milyonlarca sevenleri vardır.
Sayın Barış Saylak’ın bu sistemi ve misyonu benimsemesi için çaba sarf edilmesi, nafilelerle sonuçlandı. Sayın Barış Saylak hala bildiğini okuyor…
Sayın Barış Saylak’a bir sorum olacak: İl Müdürü olduktan 6 aylık bir zaman zarfında yaptığın bir olay yüzünden Düverek yolu görünecek miydi? Bu olay neydi açıklar mısın? Saygılarımla…
News
