Prof. Dr. Aydın Ayaydın Hoca, Muğla çukurundan çıkmak zordur…
Haber: Mustafa TUNÇ
AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, sayın Cumhurbaşkanı tarafından atanmıştır. Muğla'da seçim çalışmalarına hızlı bir giriş yapan Ayaydın hoca, sonlara doğru performansı düşüklüğü yaşadı. Bu düşüşün nedenleri çok…
Sayın Hoca üzerinden bürokrat gömleğini bir türlü atamadı. Milletvekilliği de yapmış ama bence siyaseti tam bilmiyor. Şayet bilmiş olsa idi milletvekilliği ile büyükşehir adaylığı arasındaki zorlukları anlardı.
Sayın Ayaydın, aday olup geldikten sonra koruma ordusu ile geldi. Bu çok yanlış bir yoldu. Halktan korkulmaz, Muğla halkı size oy verip Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı yapacak. Siz de Muğla halkının Belediye Başkanı olacaksınız, bu kadar koruma ordusuna neden gerek duydunuz? Halktan korkuyordunuz niye gelip Muğla'dan aday oldunuz?
Hoca, Muğla halkı senin bu tutum ve davranışlarını izliyor ve takip ediyor. Bu nedenle halktan çok tepki aldınız, alıyorsunuz…
Sayın hocam, yanınıza bu kadar çok koruma alıp koruma ile dolaşacağınıza siyaseti bilen akil kişileri alıp dolaşsaydınız hiç bilemezseniz Muğla'dan 15 yaşındaki bir sübyanı yanınıza alsaydınız Muğla siyasetinde büyük yardımı olurdu.
Son viraja girildiğinde yanınıza; sayın Cumhurbaşkanı tarafından Milas belediye başkanlığına aday gösterilmemiş, 2019'da seçim kaybetmiş, daha önceki partisinde çamur siyasetini öğrenmiş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bile sevmediği, Özel’in Genel Başkan olmadan önce Milas'a geldiği zamanlar Arasta Park’ın olduğu yerdeki CHP Parti binasının önünde konuşma yaparken yanında dolaştırdığın kişi için söylemediğini bırakmadı, yenilir yutulur cinsten olmayan sözler sarf ederek ağır eleştirilerde bulundu.
Bu sözler söylenmemiş gibi İl Müdürlüğü yaparken Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini milletvekili adayı yapmadılar diye CHP genel merkezine 3 defa giderek milletvekili yapılmasını istemiş, hatta 250 kilo fileto balık göndermiştir. Ama oradan da veto yemiştir.
Ayrıca bu şahıs üç buçuk yıl İl Müdürlüğü yaptı. Muğla'daki bürokratlar tarafından hiç sevilmedi, kendi kurumundaki müdür, amir ve personel zaten sevmiyordu. Kendisine bağlı işletmelere kan kusturduğu için bütün işletme sahipleri zorunlu olarak sevmiş gibi görünüyordu. Vatandaşlarımız bu zatı şahanelerini ellerinden gelse bir kaşık suda boğacaklar, bu zatı şahanelerinin müdürlük yaptığı dönemde kendi ambarlarını doldurmaktan sayın Cumhurbaşkanlığında 42 tane dosyasının olduğu iddiaları da ayyuka çıkmış vaziyette.
Siz ki profesörsünüz ama bu şahsın kişiliğini bildiğiniz halde bu kişiden medet umup yanınızda taşıyorsunuz. Bu zatı şahaneleri size yarar değil zarar veriyor. Bunun tek amacı ‘BEN’ olayıdır. Her şeyi sadece o bilir, o yapar… Ama bildiği tek şey kendi küpünü değil ambarını doldurmaktır.
Sayın hocam, burası Mardin değil, burası Muğla… Kimseden korkmanıza gerek yok, korumalara da gerek yok. Halktan korkulmaz. Muğla halkı kişiyi sevdi mi baş tacı yapar, sevmedi mi tacı da tahtı da yıkar.
Muğla'da siyaset yapmak çok zordur. Önce kendine yapılacak ayak oyunlarını bertaraf edeceksin, sonra halkı kendini sevdireceksin. Halka tepeden bakmayacaksın, gurur kibri bir kenara bırakacaksın. Akil adamların yanından ayırmayacaksın.
Siyaseti, sayın Cumhurbaşkanı gibi halka inerek yapacaksın, vatandaşın evine konuk olacaksın, acı yavan kuru soğan oturup iftarını yapacaksın. Her gittiğin köydeki, garip gurabayı, fakir fukarayı, ziyaret edeceksin onların gönlünü alacaksın, sofralarına oturacaksın. Bunları yaparsan seçim alınır. Bunları yapmazsan seçim zor alınır.
Muğla'da siyaset yolları çok virajlıdır. Her ilçeyi ziyaret edip STK'lıların makamlarına uğramak size fayda getirmez, onlar zaten şartlanmış kişilerdir. Bir şeyi etkisi altına alamazlar. Bunları ziyaret etmek boştur. Sadece onları edersiniz.
Sayın Hoca gittiğiniz ilçelerde pazar yerlerini ve esnafı ziyaret ederken samimi olun, yapmacık tebessüm ve gülücükleri bırakın. Çocukların gönlünü alın. Sayın Cumhurbaşkanımız gibi aracınızdan oyuncakları eksik etmeyin. Nerede bir yetim öksüz çocuk görseniz başını okşayın gönlünü alın. Gittiğiniz yerlerdeki çocuk rehabilite merkezlerini, engelli kardeşlerimizin okullarını ziyaret edin. İhtiyaçları olup olmadığını sorun.
Yerelde ulusal basının size faydası olmaz karasal kanallarda canlı yayınına çıkmak size oy arttırmaz. Muğla halkı buna rağbet etmez.
Muğla halkı kendi bulunduğu bölgedeki yerel basını takip eder, onların yaptığı haber ve yorumlara inanır, güvenir. Türkiye'deki illerin ve o illerin ilçeleri içerisinde en fazla yerel basının olduğu, en çok yerel basının okunduğu il Muğla’dır.
Siz ki Muğla'daki yerel basını bir ziyaret etmediniz, yerel basınla oturup sohbet etmediniz. Yerel basını hakir ve küçük gördünüz, umurunuza takmadınız, takmıyorsunuz.
Sayın Hoca yerel basın bulunduğu yerde atom bombasıdır. Siyasetçiye ve halkına yön veren yerel basındır. Siyasetçileri yücelten de, aşağı çeken de yerel basındır. Muğla yerel basını diğer yerlere göre bir adım öndedir. Gününün 24 saatinde görevi başındadır. Gözü kulağı halkının üzerindedir.
Sayın hocam bence izlediğiniz yol ve strateji yanlış. Sizce doğru olabilir. İlk defa Muğla'daki seçim alınacaktı ama yaptığınız hata ve yanlışlarla elinizin tersiyle ittiniz. İnşallah ben yanılmıyorumdur.
Sayın hocam çok söze gerek yok burası Muğla, burası meşhur Sakarüstü Milas çukuru, askerdeki pentatlon çukurundan derin, buradan çıkmak zordur bilesin. Çünkü aslan siyasetçi çoktur. Burada para pul sökmez, parası pulu olanları çok gördük hepsi yok olup gittiler. Siz de seçilemezseniz yok olup gitmeyin bir hoş seda bırakın yeter. Geldiğinizde bir çay içecek kapınız olsun. Rabbimden dileğim odur ki yarışı birinci bitirirsiniz saygılarımla…