23 Kasım 2024 Cumartesi
Mustafa TUNÇ
2004 yılından bu tarafa Milas’taki yerel seçimleri takip ederim. CHP adaylarını ya ön seçimle veyahut atamayla tayin eder. CHP içindeki küskünler bile seçimde tek yumruk olur. Adayı isteseler de istemeseler de arkasında dimdik dururlar ve mahalle mahalle kapı kapı dolaşarak çalışma yaparlar. Bu nedenle CHP’nin bayrağı Milas Belediyesi’nden hiç inmez. Bizim AK Parti’ye baktığımızda 22 yıldır genelde iktidardır, Milas’ta iktidar olamadığı gibi ana muhalefetlikte yapamazlar. Yerel seçim geldiğinde seçimlere 2 ay kala kendilerini siyaset duayeni zanneden demirbaşlar ortaya çıkarak aday adayı olurlar. Kim kime çelme takabiliyorsa, kim kimin sırtını yere getirebiliyorsa Ankara Genel Merkez’de bir iki tanıdığı varsa yapmacık hareketlerle, olmadık projelerle genel merkezi yanıltarak adaylık listesine girerler ve aday olurlar. Belediye meclis üyesi listelerini müteahhit, mimar, mühendis ve ensesi kalınlarla doldururlar. Aday cebinden hiçbir para harcamadan bütün harcamalarını belediye meclis üyelerinin üstüne yıkarak, ayrıca belirli firmaların sponsor olmasıyla seçime girerler. Meydanlarda belediye meclis üyeleri vitrindir. Beraber çıkarlar halka kendilerini gösterirler. O vitrini gören Milas halkı şunları der:
“Bunu belediye meclis üyelerinin çoğu hepside belediyeden ihale almak için, kendiişlerini daha rahat görebilmeleri, paralarının üstüne daha fazla para koyabilmeleri için meclis üyesi olmuşlar. Biz hizmet mi alacağız bunları mı doyuracağız” derler. Bu nedenle oy vermezler. İstatiklere baktığımızda 2004 yılından bu tarafa yerel seçimlerde alınan oylar mevcuttur.
2024 seçimleri çok önemli bir seçimdir. Milas açısından daha da önemlidir. Çünkü her siyasi parti kendi adayını çıkarıyor, gemisini kurtaran kaptan. AK Parti Milas’ta bu duayenim diyenlerin ağızlarını susturup halkın yanında olan, halkın sevgisini kazanmış, her kesimden oy alabilecek bir aday adayının arkasında hep beraber dimdik durmaları gerekir. Ayak oyunlarını bırakmaları, koltuk sevdasından vazgeçmeleri gerekmektedir. Herkes belli bir süre yaptı. Hürol Önder, 7 ay belediye başkanlığı yaptı. O günkü milletvekili Dr. Mehmet Nil Hıdır’ın şahsıma arayıp da beni elçi ederek Hürol Önder Bey’e (Belediye Başkanı iken) göndermesi şu ifadeyi söylememi “Abicim, senden hassasiyetle bir şey rica ediyorum. Hürol Bey ile aran nasıldır?” ben de “İyidir” ifadesini kullandıktan sonra şunu iletir misin dedi. Ben de iletirim abi dedim. Ertesi gün Hürol Bey’i aradım, belediyedeki makamında buluştuk ve kendisine dedim ki; “Sayın Başkan elçiye zeval olmaz. Ben elçiyim. Milletvekilimi Dr. Sayın Mehmet Nil Hıdır akşam beni aradı. Size iletmem için bir söz kullandı. Onu da size iletiyorum. Sayın vekilim der ki, İKTİDARLA BELEDİYEYİ BİRLEŞTİRELİM. Ne dersin dediğim de Sayın Başkan HürolÖnder şu ifadede de bulundu; “Mehmet Bey’e çok teşekkür ederim. Ankara’da belediyemizin bazı işlerine yardımcı oldu, hacizleri de kaldırtıverdi, kendisiyle de görüşüyoruz Ankara’da. Ama eserlerimi meydana çıkaracağım, ondan sonra karar vereceğim” dedi. Ben de Hürol Bey’in yanında Sayın Milletvekilimiz kıymetli büyüğüm Dr. Sayın Mehmet Nil Hıdır’ı arayarak Hürol Bey’in sözünü ilettim. Kendisi de teşekkür ettiklerini söyledi ve telefonu kapattı.
Böyle bir teklif başkan Hürol Bey’e altın tepside sunulan bir teklifti ama elinin tersiyle itti. 167 oya sahip DSP’den gitti aday oldu. 8 bin 888 oy aldı. Aldığı bu oy da makamı içindi. AK Parti’ye neden geçmediğini ve aday olmadığını sorduğumuzda gerek kendi çevresine, gerek de şahsıma şu açıklamada bulundu: “Ben ÖDP’den geldim. CHP’de görev yaptım. AK Parti’ye geçersem seçmenime ne cevap vereceğim. Siyasi görüşüme ve misyonuma tersti. O yüzden geçmedim” dedi. Ama her nedense Sayın Hürol Önder misyonu ve siyasi görüşüne ters olan AK Parti’ye geçerek birinci sıra belediye meclis üyesi olmuştur. Büyükşehirde Osman Gürün’le omuz omuza çalışmıştır. Bu hala daha benim kafamda soru işaretidir.
Gelelim Fahri Acar’a… Fahri Acar AK Parti’de gençlik Kolları Başkanlığı yapmıştır. Abdullah Kıbrıslı’nın genel merkez tarafından aday gösterildiği kongrede divanı ve genel merkezi hiçe sayarak aday listesini divana sunmuştur. O dönemki milletvekilleri ve genel merkez teşkilat yardımcılarının ikazlarına, telkinlerine aldırmayıp, hiçe sayarak genel merkezi çiğneyerek aday listesini çekmeyip kongrede aday olmuştur. Kongreyi kazanmıştır. Ama ne yazıktır ki genel merkezi çiğneyen ve AK Parti’nin tüzüğünü hiçe sayan Fahri Acar’a genel merkez tarafından iki ay yetki verilmemiştir. Daha sonra şahsımın yaptığı bir haber üzerine apar topar Ankara’ya çağrılarak istifaları alınıp akabinde ilçe başkanı olarak ataması yönetimi ile beraber yapılmıştır bu da AK Parti’de bir ilktir. Daha sonra Fahri Acar hakkında çeşitli olaylar devleti zarara uğratma şekliyle haberler çıktıktan sonra genel merkez tarafından görevden alınmıştır.
Sayın Barış Saylak… CHP’den AK Parti’ye geçerek direk belediye başkan adayı olmuştur. İyi bir belediye meclis üyesi yapmıştır. Seçim çalışmalarında iyi bir performans sergilerken Cumhurbaşkanı ile yapılan telefon görüşmesi her tarafa servis edildikten sonra oy potansiyeli düşmeye başlamıştır. Bir iki seçim konuşmasında da hata yapınca malum sonuç ortaya çıkmıştır. Sayın Barış Saylak’ın en büyük destekçisi, veteriner hekim Durmuş Özdemir’dir. Büyük bir çevresinin olması hasabiyle AK Parti’ye yani Barış Saylak’a en az 12 bin oy kazandırmıştır. Barış Saylak’ın ithal aday olmasından dolayı o günkü yönetim ve AK Parti camiası da 2 bin 500’e yakın kişi tepki göstererek Sayın Saylak’a oy vermemiştir. Daha sonra o günkü il başkanı şu anki milletvekili Sayın Kadem Mete’nin itiraz etmesine rağmen, o dönemki milletvekili Sayın Mehmet Yavuz Demir’in ağırlığını koyarak Muğla Tarım İl Müdürü olarak atanması sağlanmıştır. Ama her nedense Sayın Barış Saylak’la o dönemki milletvekili Sayın Mehmet Yavuz Demir ve Mehmet Yavuz Demir’in sağ kolu olan ilçe Başkanı Emin Çelik ile araları açılmıştır. Hala daha sürtüşmeleri devam etmektedir. Sayın Mehmet Yavuz Demir büyükşehir belediye başkan adayı olmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Sayın Barış Saylak da Büyükşehir adaylığı için çalışmalarını sürdürmektedir ama Sayın Mehmet Yavuz Demir büyükşehir belediye başkan adayı olamayacağı yönünde sinyal almış olacak ki Milas Belediye Başkan Adayı olmak için kendi adamı olan İlçe Başkanı Emin Çelik ile beraber güya el altından çalışmalarını sürdürmekteler.
Hani biz de bir atasözü vardır “Pantolon uyduramadık, gömlek verelim” Sayın Mehmet Yavuz Demir’in olayı da buna benziyor. Sayın Yavuz Demir her nedense medeni cesaretini toplayıp da aday adaylığını açıklayamıyor tepeden inebilir miyim hesapları yapıyor. Bence Sayın Mehmet Yavuz Demir milletvekilliğinden sonra emekli olmuştur. Şu anda tek yapacağı iş ortalığı bulandırmak değil, ağabeylik yaparak herkesi bir araya toplayıp Milas’ın kimle alabileceklerse onun arkasında dimdik durmak için çaba sarf etmesi gerekir.
Büyükşehir Adayı Barış Saylak’la arasındaki husumeti kaldırıp onun arkasında da dimdik durması gerekir. Şayet Cumhurbaşkanımız ve Partisini seviyorsa. Koltuklar geçicidir, ağabeylik kalıcıdır. Şu anda ortadaki dönen ve döndürülen dolaplar bunlardan ibarettir. Sayın İlçe Başkanı, Sayın Mehmet Yavuz Demir, Sayın Fahri Acar, Sayın Hürol Önder sizler misyonunuzu tamamladınız gençlere yol açalım.