23 Kasım 2024 Cumartesi
Mustafa TUNÇ
Bizde bir atasözü vardır; “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” biz de dedikleri sırtı yere gelen pehlivan güreşe doymaz. İkisi de aynı yere çıkıyor çünkü sırtı yere gelmeyince yenilmez ki… Sırtı yere gelerek göbeği gökyüzündeki ayı görecek o zaman yenildiğini bilecek.
Günümüz siyasetinde de vurgu yapmış atasözüdür. Kimisi 25 yıl kimisi 20 yıl kimisi 10 yıl oda başkanlıkları yaptılar. Bazıları koltuklarındayken öbür dünyaya göçtü gitti bazıları da sırtları yere geldiği için koltuğu mecburen bıraktı gitti içlerinde bazıları var ki delegelerine bir dönem daha verin önümüzdeki dönem ben aday değilim diye diye iki dönemi bitirdi. Seçimde yine bir dönem daha istedi ama karşısındaki aday kolay lokma değildi vizyon sahibi iş insanı büyükbaş hayvan çiftliği sahibi sözünün eri, mert, dürüst bir aday olunca bir dönem sözleri geçerli olmadı bir paça kazık da kendini yerde bulup göbeği ayı gördü.
Ama kendi delegesi ile yıkılmak çok ağırına gitmiş olacak ki acaba recapa diyerek kısık seslerle derinden derinden çalışmalara başlaması yadırganacak bir durum değil asıl yadırganacak durum muhalefet sözlerini yaverine söyletmesi. Danışmanı veya basın sözcüsü ifade etse etik olurdu yaveri olması etik kurallara aykırıdır. Bu mağlup pehlivanımızın kendi genel başkanını yanıltma çabası içine girmesi siyasette ne kadar acemi olduğunun göstergesidir. Siyasette başkasının bileğine değil kendi bileğine güveneceksin aklıma gelmişken yine bir atasözü söyleyeyim; “Elinkini görmeyen kendi direğini mertek zannedermiş” bu tür siyasette Milas’ta böyle gelmiş böyle gidiyor. Bu tür siyasetin ne aldıran var ne de kaldıran var. Kaldırmak isteyenler de hep duvara tosluyorlar.
Gerek kongre ile gerekse seçimle gelmiş siyasetçiler koltuğa yapışıp kalıyorlar. Kalkmak onlara zor ve zul geliyor. Yaşları kemale eren bu tür siyasetçilerin bir tek yapacağı iş var gençlerin önünü açmak gençlere yol göstermeleri ve abilik yapmaları gerekir sağda solda mahalle dedikodusu yapmak bir siyasetçiye yakışmaz.
Bu yazdıklarım muhtarlık seçiminde de aynı,belediye başkanlığı seçimlerinde de, oda moda seçimlerinde de aynıdır. Çünkü bunların yapıları bunlara müsait.
2004’ten bu tarafa kimler geldi kimler geçti. STK’lıların içinde tek takdir ettiğim devrik Başkan Sayın Ali Zenger’dir. Devrildi hemen işinin başına geçerek kimsenin etlisine, sütlüsüne karışmamıştır. Yerine geçen başkanın da aleyhine konuşmamıştır tekrar adaylığı da düşünmemiştir. Bakıyorum bazı devrik başkanlar ağır ağır harekete geçmeye başladılar ama bazıları belden aşağı vuruyor veya vurduruyor. Bunun da nedeni kendinde medeni cesaret olmadığının bir göstergesi var belden aşağı birilerine güvenerek vurmak karakter zayıflığından kaynaklanmaktadır. Sözde abilik yapacaktı. Bunların hepsi lafta kalmakta. Yine bir atasözü aklıma geldi; “Ağır ol da Molla desinler”
Bir şey bilmiyorsan sus adam sansınlar. Biliyorsan konuş Arif sansınlar.
Çalışan insanların bir koltuk hevesi uğruna yollarını kesmeyin. Ağızlarınızdan çıkacak kelimelere dikkat edin dil yarası ağırdır. Atılan ok geri dönmez. Yaşı kemale ermiş kişilerin bu tarz davranışlar içine girmesi hiç de hoş karşılanmaz Milas halkından rağbet görmez.
Mustafa TUNÇ
Milas AK Parti’nin atanan ilçe başkanı hanımefendi yönetim kurulunu zar zor kıyıdan köşeden oradan buradan şuradan derken nihayet hazırladı. İlk yönetim kurulu toplantısını yaptı. İkincisinde Ankara’nın yolunu tuttuğu ifade ediliyor. Çünkü iki koltukta 3 karpuz götürmeye çalışıyor.
Milas AK Parti Belediye Meclis üyesi aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Milas AK Parti ilçe Başkanı. Bu hanım kızımız ilçe başkanlığını istemiyormuş ama zorlamışlar, emri vaki yapmışlar. Kabul etmek zorunda kalmış.
Buraya kadar güzel, nokta… Şimdi hodri meydan, belediye meclis üyeliğinden istifa etsin, ilçe başkanlığına odaklansın Milas’a devlet hizmetlerini getirsin. Tabii Milas’ın eksik devlet hizmetlerine ne kadar vakıfsa…
Bir kaymakamlık binasına söylediğimde “Şimdi zamanı değil” demesi iştir kişinin aynasını ortaya çıkarmakta.
Bu kızımız kendini kongreye odaklamış, mevcut delegeleri değiştirmek ve yeni delege yapmak için uğraşmakta. Gerçi yönetiminin içinden delege yapacak “Aktif” olarak 3 kişiyi geçmez, diğerleri köyleri doğru dürüst tanımazlar. Bu nedenledir ki delege seçimini bile henüz yapamadı. Kasım’da kongre var diyorlar. Bu rüzgâr böyle eserse, bu delege ile böyle giderse yandı gülüm keten helva…
Çünkü kongrede aday çıkacak, bu da demokrasinin olmazsa olmazlarından. Karşı aday çıkması kongreyi canlılık getirir. Eğer düşündüğüm kişi veya kişiler aday çıkarsa bunların yönetim listelere çok güçlü olur, kongre adam adama markajla geçer ve kurt siyasetçiler kongreyi alırlar. Çıkacak adaylar temayülün karşılığını alacaklar, çünkü kendilerine enayi yerine konduklarını hissediyorlar. Bunun da bir bedeli elbette olacak diyorlar. Doğru diyorlar yerden göğe kadar haklılar.
Şimdi diyecekler ki geçen sayısında ne yazdı şimdi ne yazıyor. Arkadaşlar ben desteklemeyi de bilirim eleştirmeyi de daha iyi bilirim. Eleştirilecek yönünüz var ki eleştiriyorum. Siz doğruyu buluncaya kadar ben eleştirmeye devam edeceğim.
Eleştirilerinden rahatsız olabilirsiniz ama eleştiriler doğruları getirir bunu da bilmenizi isterim. Gerçi sizin yönetimde eleştiriyi kaldıramayacak çok kişi var. Onlar benim hiç umurumda değil… Şimdiye kadar yapanlar gibi onlar da arkamdan sinkaf ederler. Bunu yapanların karakter yapılarından kaynaklanır. İftiraların ardı arkası kesilmez “vay şöyle oldu vay böyle oldu”, “Bunu şunlar veya şu yazdırmıştır” ifadeleri dolaşmaya başlar. Ben bunları çok duydum, alıştım. Ama bildiğimden vazgeçmem.
Bana kalırsa kızımızın milletvekili olma hevesi var, basamakları iyi kullanıyor. Önümüzdeki seçimlerde kesin aday olur ve ikinci sırada gösterilir. Çünkü merdivenleri çıkmasını iyi biliyor. Yönetimini de bu hesaplara göre yapmış. Çıbanbaşı olacakları almamış.
Sözde eski yönetimden iki kişi alacaktı. Politika çok seslilik demektir. Çok seslilikte de yalan çok olur, siyaset ise ideolojidir. Her insanın hayatında siyaset vardır. Bu kızımız siyasetçi değil politikacıdır. Yönetiminde bir tek siyasetçi var Diş Hekimi Yılmaz Özbek, gerisi politikacı, bazıları politikacı bile değil, siyasetçi hiç olamazlar, olacakları da biraz muamma. Haydi hayırlısı. Önümüzdeki günler ne getirecek bizlere malzeme çıkacak mı?..
Mustafa TUNÇ
Milas AK Parti İlçe Teşkilatına bayan ilçe başkanı atandı. Hanımefendiliği ile bilinen mütevazi mazbut bir yaşantısı olan, aynı zamanda orman fakültesi mezunu olan, 8 yıla yakın zamandır Muğla AK Parti ilk kadın kolları başkanlığı yürüten, 29 Mart seçimlerinde AK Parti’den Milas belediye meclisi seçilip Muğla Büyükşehir Belediye meclis üyesi olan saygıda hiçbir zaman kusur etmeyen, yapılacak hizmeti yapılacak diyen, yapılamayacak bir işi yapılmayacak deyip Kimseye umut vermeyen, manevra nedir bilmeyen, genç, dinamik, siyasetin içinde yoğrulmuş iyi bir siyasetçi, evli bir çocuk annesidir.
İlçe Başkanlığına atanan Duygu Pınar Marçalı Doğru ilçe başkanlığı görevini aldıktan sonra kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ziyaret ederek başlayan Başkan bu arada mevcut yönetimini de oluşturarak yönetim listesini il başkanlığına göndermesi ile çalışmalarına hız verip Milas’a ivme kazandırmaya çalışmakta. Yeni yönetiminden bazı isimler netleşerek kulislerde dolaşmakta. Milas AK Parti’ye hanım eli değmesi demek birlik ve beraberliğin işaretidir, püsküllerin Parti ile barışması demektir. Bunun içinde Küskün kalıp muhalefetlik yapacaklar. AK Partili değil akp’lidir Milas AK Parti içinde o kadar çok AKP’li var ki yüzdeye vursak%60’ı bulur%40’ı Ak partilidir. 2004 yılından bu tarafa Milas AK Parti’nin içindeyim ve takip ediyorum. Diş Doktoru Sayın Yılmaz Özbek zamanında AKP’li %20 civarında idi Sayın Yılmaz Özbek Başkanlığı bıraktıktan sonra geçici Başkan Ahmet Pehlivan zamanında %30, Birol Ünlü zamanında %40, Bülent Demir zamanında %45 ve%20 civarında FETÖ’cü Durmuş Cüce başkanlığında AKP’li ve merkez sağ vardı. Levent Akyer zamanında, AK Partili ve FETÖ’cü vardı Fahri Acar zamanında AK Partili ve FETÖ’cüler ağırlıktaydı Emin Çelik zamanında AKP’li AK Partili Merkez sahadan ve birkaç FETÖ’den ibaret yönetim kurulu oluşmuştur. Hani bir atasözü vardır ön teker nereye giderse arka tekerde oraya gider derler. Bu nedenle gerek genel gerekse yerel seçimlerde hep ikinci parti olmuştur. 40000 üyemiz var diyorlar her üyeyi İkinci kişi hesap edersek 80.000 oy etmesi lazım ama AK Parti Milas’ta%35.33 oyu Cumhur ittifakı MHP ile beraber almıştır. Bu oyun %10.33’ünü MHP’ye sayarsak Milas AK Parti’nin %25 oyu var demektir yani 100.000 seçmenin 25 bini Ak partilidir. Şimdi sizlere sorarım 40.000 üyemiz var diyorsunuz ama 25.000 kişi oy vermiş 15.000 üyeliğiniz nerede? İşte bunlar AKP’li bu AKP’liler seçim zamanlarında ve işi düştüklerinde partide görünürler. İşleri bittiğinde partide görülmezler. Hiçbir zaman ellerini taşın altına koymazlar, hepsi akmaz kokmaz akide şekeri gibidir. Bizde bir atasözü vardır; aldık kızınızı it görsün yüzünüzü derler. Bu AKP’liler işte bunu yapıyorlar. Bu kişiler ilçe başkanının yüzüne gülüp methiye dizerler, arkasından kuyusunu kazıp söylemediklerini Bırakmazlar. Gelmiş geçmiş ilçe başkanlarına bu tür davranışlarını hep yapmışlardır. Sayın Emin Çelik başkanı daha ağırını yapıp köylerde bile köy halkına ve muhtara Başkan Emin Çelik’i kötüleyip Sayın Çelik’i hedef tahtasına oturtmuşlardır. Dileğim odur ki çiçeği burnunda bazı erkeklerden daha fazla erkek, ilçe başkanı Duygu Pınar Marçalı Doğru’ya yapmazlar. Yine dileğim odur ki Sayın Duygu Başkan iyi bir yönetim listesi hazırlamıştır. Tabiri caizse daha fare doğurmaz. Bekleyip göreceğiz. AK Partili yönetim mi AKP’li yönetim mi FETÖ’cü yönetimi veya merkez sağa kayan yönetim mi olacak?
Ben de kalemimi ona göre hazırlayacağım. Yani kalemimin ucu küt de olabilir sivri de olabilir. Genelde sivri olur ve olacaktır. Her davada karşıma çıkan ve karşımda dava kaybeden bir avukat olacağını tahmin edebiliyorum.
Buradan şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki önümüzdeki sayımda 2004 yılından 2024 yılına kadar yönetime girip çıkan ve menfaatlerini gözetip daha sonra parti binasının yolunu bile bilmeyenleri, Parti yönetimine girip yüklü kredi kullananları, parti sayesinde ormanın ağaçlarını kesip sonra pardon diyenleri Parti sayesinde Orman İşletme ile iş yapıp haksız kazanç sağlayıp yetim hakkı yiyenleri, düzgün çalışan devletin kurum bürokratlarına hükmedenleri, kim olursa olsun tek tek isim isim açıklayıp Deşifre edeceğim. Ayrıca AKP’li olanları da açıklayacağım. İhalesizokul kantinlerini, özel okul açıp nasıl öğrenci çektiklerini de açıklama listesine koymayı ihmal etmeyeceğim.
Gelelim esas konumuza: mali müşavir Sayın Abdullah Kıbrıslı dostum genel merkez tarafından ilçe başkanı adayı gösterildi kongreye tek çarşaf liste gidilecekti ve de öyle oldu ama partinin belirli ilçe kademelerinde Görev yapmış Acar vinçin sahibi Fahri Acar çarşaf listeye delmek için yönetim listesi hazırlayıp kendisini de ilçe başkan adayı olarak Seçim Kurulu divanına vermesi ile ortalık bir anda hareketlendi. Milletvekilleri Koordinatör milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarının Fahri Acar’ın listesini çekmesi yönünde ikna çabaları yeterli gelmedi. Fahri Acar kongreyi kazanarak ilçe başkanı oldu bir noktada darbe yapmış oldu. Fahri Acar’ın yaptığı doğru mu Elbette demokrasi yönünden bakıldığında doğrudur. Kulağıma gelen fısıltı gazetelerinin haberlerine göre yapılacak bu kongrede yine liste çıkarılıp Seçim Kurulu divanına liste verilecekmiş. Bu Listenin adayı da belli mimarları da sürpriz olarak 2 bir liste daha çıkacak gibi görünüyor desene bizlere gün doğuyor bol malzeme çıkacak böyle olursa.
Böyle bir hareket Milas AK Parti’de 2 darbe teşebbüsü olacak çünkü Genel Merkezi milletvekillerini yok sayıp Genel Merkezi gösterdiği adayın karşısına liste çıkarıp kongrede ilçe başkanı olan Fahri Acar’ı usulen istifalarını alıp hemen akabinde Fahri Acar ve yönetimine tekrar aynı görev veriliyorsa bu darbelerin olması muhtemeldir arkası da kesilmez. Bu durum Bence genel merkezin tükürdüğü tükürüğü yalamasıdır. Önümüzdeki günler çok şeye gebe görünüyor bekleyip göreceğiz. Haydi hayırlısı…
Mustafa TUNÇ
Milas AK Parti seçimi kaybetmesinden sonra Muğla İl Yönetiminde olduğu gibi fırtına öncesi sessizlik hakim.
İl ve ilçe yönetimleri diken üstünde tabiri caizse kurbanlık koyun gibi kesilecekleri günü bekliyorlar.
Bu şekilde beklemek morallerini bozduğu gibi sinirlerini de iyice geriyor.
Salı günleri dolup taşan ilçe binası seçimden sonra gelip giden partili partisiz vatandaşlara muhtarlara hasret kaldı. Bizim oralarda bir atasözü vardır; “Sinek avlayan esnaf gibi” derler AK Parti ilçe binası da aynı.
44 kişilik yönetim kurulundan gelen bir elin parmakları kadar onlar da 10-15 dakika anca duruyorlar. Demirbaş yönetim kurulu üyesi ve Selimiye Mahalle Sorumlusu Süleyman İşler her ne olursa olsun partisini yalnız bırakmayan tek yönetim kurulu üyesi.
Diğerleri hep kendi aleminde. Bu yönetim atama yönetim olduğu için 45 kişiydi. Seçimden sonra yenilgiyi kabul edemeyen yönetim kurulu üyesi Ali Aydın medeni cesaret örneği göstererek yönetimden istifa etti. Yönetimin çalışmalarını ve bazı hareketlerini beğenmeyen yönetim kurulu üyeleri de yönetimle ilgi ve alakalarını kesmiş durumdalar.
İlçe başkanında son seçimden sonra parti binasına geldiği sayılıdır. O da bu belirsizlikten sıkıldığı için yeminlimali müşavirlik sınavlarına girmek için kendini derse vermiş durumda.
Belediye Meclis üyelerinde tanımayan yönetim kurulu üyeleri var.
Şimdiden ilçe başkanlığına talip olan adaylar çoğalmış durumda, şu anda 6 isim geçiyor.
Reis,merkez sağa doğru geçiş yaparsa tahminim yapacak o zaman merkez sağdan gelen Doğru Yol İlçe Başkanlığı yapmış Rüştü Yiğitkaya, Pamir Barut, Doğru Yol’da bulunmuş Soner Korkmaz, Anap İlçe Başkanlığı yapmış mali müşavir ve muhasebeci Abdullah Kıbrıslı’nın şansları büyük.
Fahri Acar destekli Emre Güçlü’nün adaylığı büyük riskte, çok zor görünüyor.
Eski ilçe başkanlığı yapmış Levent Akyer’in ismi de geçiyor ama o il başkanlığına adaymış.
Özgür ve Mete Karagöz’ün isimleri geçiyor ama onlardan MeteKaragöz il başkanlığına oynar, Özgür Karagöz isimleri geçenlerin içinde konsorsiyum sağlanır da iyi bir adayı çıkarırlarsa o adayın yönetiminde yer alır. Milas ilçe kadın kolları ve gençlik kollarının da yeniden revize edilmesi gerekir. Seçimde yönetim kurulu gibi bunlar da sınıfta kalmıştır. Çünkü yönetim, kadın kolları ve gençlik kolları bir bütün olamamıştır. İl başkanı ve Milletvekili Kadem Mete ayrı bir yere çekip Milas yönetimini kara listeye alması ile Milas AK Parti seçmenini cezalandırmıştır. Vekil Yakup Otgöz ise hangi ilçeye yeteceğini şaşırmıştır.
Büyükşehir adayı Aydın Ayaydın Bey ise Milas’tan nemalandığı halde Milas yönetimine cephe olarak ilçe başkanının telefonlarına çıkmayıp engellediği söylenmektedir.
Milas adayına manevi ve mali destek çıkmadığı gibi Barış Saylak’la Milas’taki firmaları dolaşarak maddi destek sağlamış, Milas adayını mali destek yüzünden zor durumda bırakmıştır.
Seçilemeyeceğini bilen Aydın Ayaydın %55 bandındayız diyerek AK Parti ve Cumhur İttifakı seçmenin de uyutmuş ve yanıltmıştır.
Tabiri caizse Aydın Ayaydın cebinden para harcamayarak çayın taşı ile gölün kuşunu vurmaya çalışmıştır ama taş gölün kuşuna isabet etmeyip bütün kuşları uçurmuştur. Kuşlar Muğla’nın evladı genç, dinamik, yetenekli CHP adayı Ahmet Aras’a gitmişlerdir. Muğla halkı aptal değildir, adayın yüzünden ve yürüyüşünden anlar seçimini ona göre yapar.
Mustafa TUNÇ
Teşkilatlar adamına göre seçilmiş 40-45 kişilik değil. Yanında bir kişi getirmeyenle yanında bin kişi getireni aynı kefeye koymayacaksınız.
Çalışanları uzaklaştırıp insana selam vermekten aciz, hal hatır sormaya üşenen tevazuyu, kibiri ve hep banayı misyon edinen insanları seçip kendinize gelgit yaparsanız sonuç ortada… Koltukların, makamların gücünü başarılı insanların yolunu kesmeye kullanmak yerine başarılı insanları kullansaydınız… Koltuklardan oluruz diye çalışanı arka planda tutup sabote edip, çalışmayan, davayla işi olmayıp kendi çıkarı için ön planda kalma meraklıları yüzünden il ve ilçeleri neredeyse ülkenin tamamını kaptırdınız.
Şimdi o koltukların keyfini çıkarın. Gerçek, samimi, gönülden davasına sahip çıkanların emeği, dava samimiyeti ve dürüstlüğü ön planda olsaydı, sırf kendi koltuğu ve kendi adamlarına çalışma masalardı sonuç bu olmayacaktı… Bu dava bunu hak etmedi çok üzgünüm… İnsana dokunmak ile siyaset olur. Millet kararını verdi!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.